Köroğulu

Hayatı

Köroğlu''nun, bu ünlü halk yiğidinin, 24 kollu bir destan kahramanının yaşamı da kesinlikle belli değil. Çoğu söylencelere bağlı görünüyor. Kimilerine göre, Köroğlu, 16. yüzyıldaki Celali ayaklanmalarında yer almış bir eşkiya-kahramandır.

Kimilerine göre, bir yeniçeri ozanıdır. 1577-1590 yıllarında İran-Osmanlı seferine katılmış, bu seferde büyük başarılar sağlayan Özemiroğlu Osman Paşa için söylediği iki şiirle de varlığını saptamıştır.

Kimilerine göre, Köroğlu''nun asıl yurdu Anadolu değil, Horasan''dır. Celali''lerle bir ilgisi yoktur. Bu görüşe göre, Köroğlu, Kun Yabguları soyundan gelme, Oğuznamelerde Kara-Konak diye gösterilen Murat Boylarını
Sasanlı İranlılara karşı korumuş bir ailedendir. Bu aile Arapçayı''nda ve Yukarı Aras boyunda da egemen olmuştur. Bu ailenin destanı, bütün Önasya Türklüğüne yayılmış Köroğlu destanları olarak yaşayagelmiştir.

Bütün söylencelerden, varsayımlardan çıkan sonuç şudur ki, Köroğlu, ister bir kişi olsun, ister ayrı ayrı birkaç kişi olsun, Türk halkı Köroğlu''nun kişiliğinde bir yiğitliği, halkı, yoksulu, ezileni koruyan bir savaşçıyı, çeşitli katkılarla simgelemiş, yüreğinde, belleğinde yaşatmıştır. Yaşatmayı da sürdürmektedir.

19. yüzyılda yetişmiş olan Dadaloğlu''nda da Köroğlu''nun yiğitliğinin etkilerini açık seçik görebilme olanakları vardır. Sevi şiirlerinde bile, bir yiğit tutum içinde görülen Köroğlu, Anadolu''nun ortak özleminin, duyarlılığının, yiğitlik duygusunun simgesi olarak ortaya çıkmaktadır.


 

Benden Selam Olsun Bolu Beyine

Benden selam olsun Bolu beyine
Çikip şu daglara yaslanmalidir
Ok gicirtisindan gürzün sesinden
Daglar seda verip seslenmelidir

Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnimiza kara yazi yazildi
Tüfek icad oldu mertlik bozuldu
Egri kiliç kinda paslanmalidir

Köroglu düşer mi yine şanindan
Ayirir çogunu er meydanindan
Kir-At köpügünden düşman kanindan
Çevrem dolup şalvar islanmalidir

Ay Yansın Ağalar Güneş Tutulsun

Ay yansın ağalar güneş tutulsun
Parladı parladı çalın kılıncı
Oklar gıcırdasın ayyuka çıksın
Mevlanın aşkına basın kılıncı

Durmayın orada kargı kucakta
Dolansın yiğitler köşe bucakta
Bir savaş edelim kelle kucakta
Şehitler aşkına çalın kılıncı

Koç yiğitler melemeli dev gibi
Düşman kanı devrilmeli dağ gibi
Dest vurun avını almış bey gibi
Haykırı haykırı çalın kılıncı

Koç yiğitler bu kış burda kışlasın
Yılan dili eğri hançer işlesin
Kafir düşman el''amana başlasın
Kaçanı göndermen basın kılıncı

Koç yiğitler düğün bayram eylesin
Küheylan kişnesin aygır oynasın
Kazanlarda adam kanı kaynasın
Esir etmek yok ha çalın kılıncı

Yürü yiğit beyler namımız kalsın
Kelle getirenler bahşişin alsın
Öldürün atların hep yayan kalsın
Yaya kalana da çalın kılıncı

Koç Köroğlu girdi meydan almaya
Nara vurup düşmanına dalmaya
Yemin ettim yedi derya dolmaya
Doldurun denizi basın kılıncı

Bizim İllerin Beyleri

Bizim illerin beyleri
Yakar kandili kandili
İçip arslana dönerler
Kadeh döndürü döndürü

Hem içerler hem kanarlar
Düşmana meydan ararlar
Arap atlara binerler
Boyun sündürü sündürü

Çürüdü gönlüm çürüdü
İçerde yürek eridi
Beylerin kolu yoruldu
Kılıç döndürü döndürü

Beyler n''eyleyip n''idelim
Güzellerle göç edelim
Meydanda at oynatalım
Boynun döndürü döndürü

Köroğlu der ki karıdım
İhtiyar oldum çürüdüm
At yoruldu ben yoruldum
Güzel bindiri bindiri

Eğer Kendülerde Erlik Var İse

Eğer kendülerde erlik var ise
Gelsin döğüşelim Bolu Beyleri
Kanından susayıp candan geçerse
Gelsin döğüşelim Bolu Beyleri

Atına binende eyledi dizgin
Alayları çatıp eyledi bozgun
Leşine kondurmak isterse kuzgun
Gelsin döğüşelim Bolu Beyleri

Koç yiğitleri aldım da yanıma
Keskin kılıcımı çaldım belime
Serimden geçmişim bakmam ölüme
Gelsin döğüşelim Bolu Beyleri

Karşımda durana kalmaz kararım
Doğrulup gelene yoktur zararım
Ya şehitlik ya gazilik dilerim
Gelsin döğüşelim Bolu Beyleri

Ala sadağımı sundum özüme
Hezaran kalkanım aldım dizime
Köroğlu der kan göründü gözüme
Gelsin döğüşelim Bolu Beyleri

Hemen Mevla İle Sana Dayandım

Hemen mevla ile sana dayandım
Arkam sensin kal''am sensin dağlar hey
Yoktur senden gayri kolum kanadım
Arkam sensin kal''am sensin dağlar hey

Sana derim sana hey ulu yaylam
Meğer başım alam ilimden gidem
Okum senden yayım sendendir cıdam
Arkam sensin kal''am sensin dağlar hey

Yüce yüce tepesinden yol aşan
Gitmez oldu gönlümüzden endişen
Mürüvvetsiz beyden yeğdir dört köşen
Arkam sensin kal''am sensin dağlar hey

Köroğlu der tepelerden bakarım
Gözlerimden kanlı yaşlar dökerim
Bunca yıldır hasretini çekerim
Arkam sensin kal''am sensin dağlar hey

Hoylu''m

Bağdat''a sefer edenler
Hoylu''m nic''oldu gelmedi?
Turna teline gidenler
Hoylu''m nic''oldu gelmedi?

Bagdat''a sefer eyledim
Hoylu''m da kaldi gelmedi
Acem ile ceng eyledim
Hoylu''m da kaldı gelmedi

Düğünü bozup gidenler
Badeyi süzüp gidenler
Acem ile ceng edenler
Hoylu''m nic''oldu gelmedi

N''olsam koç Köroğlu n''olsam
Hoylu''yu düşümde görsem
N''olaydı da ben de ölsem
Hoylu''m da kaldı gelmedi

Karşıdan Gelen Piyade

Karşıdan gelen piyade
Bizim iller yerinde mi
Etekleri çimen olmuş
Karlı dağlar yerinde mi

Çamlıbel'' in koyağında
Sular akar ayağında
Şirin Döne yanağında
Siyah benler yerinde mi?

Köroğlu der öğündüğüm
Taşlar alıp döğündüğüm
Arka verip sığındığım
Koca çamlar yerinde mi?

Kır-atım Meydan Yerinde

Kır-atım meydan yerinde
Gezer horlayı horlayı...
Bir kötü az bin kavgadan
Kaçar zorlayı zorlayı...

Kır-ata yakışır bunlar
Yiğit giyer demir donlar.
Ak gövdeden ala kanlar
Akar şorlayı şorlayı...

Köroğlu der al kanları
Yere serer çok canları
Eğri kılıç düşmanları
Kırar parlayı parlayı...

Kimisi Pınar Başında

Kimisi pınar başında
Kimisi yolun dışında
Al giyen on beş yaşında
İlle mavili mavili

Kimisi dağlarda gezer
Kimisi incisin dizer
Al giyen bağrımı ezer
İlle mavili mavili

Kimisi odun devşirir
Kimisi kahve pişirir
Al giyen aklım şaşırır
İlle mavili mavili

Köroğlu''m der ki n''olacak
Takdir yerini bulacak
Mavilim kaldı alacak
İlle mavili mavili

Meydan Gümbür Gümbürlenir

Mert dayanir nâmert kaçar
Meydan gümbür gümbürlenir
Şahlar şahi divan açar
Divan gümbür gümbürlenir

Yigit kendini övende
Oklar menzili dövende
Kiliç kalkana degende
Kalkan gümbürlenir

Ok atilir kalasindan
Hak saklasin belâsindan
Köroglu''nun nârasindan
Daglar gümbür gümbürlenir

Muhanetlik Etmek Değil Karımız

Muhanetlik etmek değil karımız
Şehriyar sözüne uyanlardanız
Meydana girende yoktur korkumuz
Kazaya ırıza diyenlerdeniz

Ödleklerle hoş değildir aramız
Teke tek düşmana varmak töremiz
Muhanete sardırmayız yaramız
Yarayı kendimiz saranlardanız

Bineyidim kır atımın üstüne
Alayıdım hançerimi destime
Gafili varmayız düşman üstüne
Vakta hazır olun diyenlerdeniz

Sağ Elde Kılınç Ettiğim

Sağ elde kılınç ettiğim
Sol elde kalkan tuttuğum
Kol kola sarılıp yattığım
Şirin Döne yerinde mi

Kılınç deyu bağlandığın
Kalkan deyu kullandığın
Seyreyleyip eğlendiğin
Şirin Döne saçın yoluk

Çamlıbel''in koyağında
Sular akar ayağında
Şirin Döne yanağında
Ürüşen benler yerinde mi

Çamlıbel''in koyağında
Su kesilmiş ayağında
Güzel Döne yanağında
Kibar benler soluk soluk

Küçücükten büyüttüğüm
Saz çalarak uyuttuğum
Mah yüzünü seyrettiğim
Han Ayvaz''ım yerinde mi

Küçücükten büyüttüğün
Ürgüleyip uyuttuğun
Gül yüzünü seyrettiğin
Han Ayvaz''ın boynu buruk

Köroğlu der öğündüğün
Taşlar alıp dövündüğün
Arka verip sığındığın
Koca çamlar yerinde mi

Güdümen der karlı dağlar
Dağda çamlar kara bağlar
Döne söyler Ayvaz ağlar
Ağlaşırlar soluk soluk

Selam Verdim Selam Almaz

Selam verdim selam almaz
Selamıma salam seni
Akçasız pulsuz aşıkım
Nasıl benim kılam seni

Hubluğuna yok bahane
Gözlerin benzer şahana
Namın çıkmıştır cihana
Bilir cümle alem seni

Nazlım salınır gezersin
Dertli bağrımı ezersin
Beyaz kağıda benzersin
Yazar m''ola kalem seni

Malım yok ki dökem saçam
Hazinem yok ağız açam
Çarem budur alam kaçam
Hep yanımda bulam seni

Yeni bahçenin narısın
Kırmızı gülden arısın
Koç Köroğlu''nun yarısın
Böyle misin bilem seni

Siyah Kaküllerin Dökmüş

Siyah kaküllerin dökmüş
Kızıl güllere güllere
Ela gözlerini dikmiş
İnce yollara yollara

Gel Ayvaz''ım dolaşalım
Çamlı bellere bellere

Doldur elinden içeyim
Mest olup serden geçeyim
Seninle bile göçeyim
Uzak illere illere

Gel Ayvaz''ım dolaşalım
Çamlı bellere bellere

Okursun aşkın kitabın
Komadın aşıkın ta''bın
Akıttın çeşmimin abın
Döndü sellere sellere

Gel Ayvaz''ım dolaşalım
Çamlı bellere bellere

Aşıklara vardır meyli
Riyazet çekmişem hayli
Ben Mecnun olam sen Leyli
Düşüp çöllere çöllere

Gel Ayvaz''ım dolaşalım
Çamlı bellere bellere

Köroğlu der budur derdim
Sarardı çehre-i zerdim
Şu benim nihanî derdim
Düştü dillere dillere

Gel Ayvaz''ım dolaşalım
Çamlı bellere bellere

Tan Yeri Atmadan Şafak Sökende

Tan yeri atmadan şafak sökende
Düşmanın üstüne hörelenmeli
Düşman kalkan alıp kılıç çekende
Yiğit on beş yerinden yaralanmalı

Haber aldım ihvanından kulundan
Doyuk olduk akçasından pulundan
Hey ağalar akan kanın alından
Altımızda Kır-At kınalanmalı

Köroğlu''m der Mirza gele Han gele
Ben isterim günde yüz tufan gele
Derelerden oluk oluk kan gele
Sele düşüp gövde kürelenmeli

Yiğit Olan Gümbür Gümbür Gürlesin

Yiğit olan gümbür gümbür gürlesin
Yiğidi doğuran ana bin yaşa
Ak gövdede kızıl kanlar şorlasın
Yiğidi doğuran ana bin yaşa

Davlumbazlar yeğde yeğde vuranda
Çarkacılar sallı solu dönende
Eğri kılıç ak gövdeyi bölende
Yiğidi doğuran ana bin yaşa

Gele beyler cenge harbi çalınsın
Çamlıbel askeri ayrı bölünsün
Gece gündüz darbı meydan kurulsun
Yiğidi doğuran ana bin yaşa

Asıl koç yiğitler pusuda saklı
Belleri kılıçlı eli mızraklı
Hep şahin bakışlı arslan sıfatlı
Yürü kan içenler hep binler yaşa

Köroğlu der bugün burda duralım
Sabah olsun darbı meydan kuralım
Akan kandan dolu şarap vuralım
Yürü Deli Hoylu''m sen binler yaşa

Yiğitler Silkinip Ata Binende

Yiğitler silkinip ata binende
Derelerde boz kurtlara ün olur
Yiğit olan döne döne döğüşür
Kötüler kavgadan kaçar don olur

Yiğit cidasını almış atıyor
Ak elleri kızıl kana batıyor
Bir kötü kavgadan dönmüş kaçıyor
Kaçma kötü kaçma şimdi hun olur

Bir yiğit cidasın'' a!mış eline
Başını koymuş da mertlik yoluna
Kalkan parelene zırhlar deline
Kanlı gömlek koç yiğide don olur

Köroğlu çağırır figan, ağıtlar
İman ehli birbirini öğütler
Boydan boya demir donlu yiğitler
Çalar cidasını kahraman olur

Yol Verin Dumanlı Dağlar

Yol verin dumanlı dağlar
Aşmaya Ayvaz geliyor
Çağlasın soğuk pınarlar
İçmeye Ayvaz geliyor

Bu dağlarda biten güller
Kokuşu lal eder diller
Dalında cüda bülbüller
Ötüşün Ayvaz geliyor

Bizim yaylanın yiğidi
Belinde gümüş dividi
Yaylanın servi, söğüdü
Gölg''edin Ayvaz geliyor

Bizim yaylalar oluklu
Akar suları balıklı
Al vafalı. mor yelekli
Kız gerek Ayvaz geliyor

Bizim yaylanın uşağı
Belinde Aydın bıçağı
Yaylanın türlü çiçeği
Kokuşun Ayvaz geliyor

Köroğlu der ki tayalar
Ati''imiz hayvan kovalar
Sarptaki yalçın kayalar
Yassılın Ayvaz geliyor

Yürün Beyler Korkman Gününüz Doğdu

Yürün beyler korkman gününüz doğdu
Alın kaleleri burçları şimdi
Bir savaş edelim Çin Maçin ile
Basın dereleri leşleri şimdi

Köroğlu''m çıkalım dağlar salına
At sürelim mal yemezin malına
Başım koydum arkadaşın yoluna
Başı dost yoluna koyanlardanız


 
 
Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol